‘Preppy’ stili, 1950’lerde Harvard, Princeton ve Yale gibi üniversitelerdeki varlıklı ailelerin çocukları tarafından keşfedilen bir stil olarak kayıtlara geçiyor. O dönemde öğrenciler, modayı takip ederek sürdürdükleri yaşamlarıyla ve aynı zamanda giydikleri kıyafetleriyle bir nevi sosyal statü yaratıyorlardı. Daha sonra 1980’lerde, John Hughes’in ‘Sixteen Candles’ ve ‘Breakfast Club’ gibi kült olmuş filmlerindeki karakterler, bu tarzın temsilcileri haline geldi. ‘Preppy’ modası, rugby gömlekler, chino ve gabardin pantolonlar, deri makosen ayakkabılar, iki duğmeli kadife ve gabardin ceketler sayesinde, daha önce de olduğu gibi bugün yine sokaklara dökülüyor. Bu kış sezonunda da birçok yabancı ve yerli marka, moda sevenleri ‘preppy’ stiliyle giydiriyor. ‘Preppy’ demişken, en eski temsilcilerinden ve giyim tarzını çok beğendiğim ünlü İngiliz oyuncu ve yazar Dirk Bogarde‘ı anmadan geçmeyelim. Günümüzde gerçek bir ‘preppy’ erkeği olabilmek için, hem ne giydiğinize dikkat etmeli hem de rahat ve casual bir görünüme sahip olmalısınız. Saçlar ne çok yapılı, ne çok dağınık… Ayrıca güzel ve taze bir parfüm kullanın. Doğayla alakalı bir spor yapmak ve bolca kitap okumak da olmazsa olmaz şartlardan.